Wellllcome to Baliii cenneti
jimbaran…
karidesler en kralından.. midye ve istakoz yan yana dizilmiş.. yudumlarda Bintang buz gibi..öyle özlemişim ki bu tadı daha önceki Manado aklıma geliyor.. masa no 55.. bu başka özlem işte..sevgilinin özlemi.. sıcak masum alışıldık.. lezzetleri tadarken, görürken bambaşka güzellikleri harika bir duygu kaplıyor içimi..bunları meleğimle paylaşmak.. ancak fotolarla, sözler ile değil bire bir birlikte yaşamak.. heyyyoo diyor kalbim… birlikte gidersiniz.. yehunza…
her yanımda tütsüler.. çiçek kokuları mırıldanılan dualar.. güzel niyetler.. herseyın başı “iyi şans”.. ben şansımı seviyorum diyorum her seferinde.. gekko var.. gekko kertenkelenimsi sürüngenyus the bali hayvanı.. iyi şans ile saymaya başlıyorsun ( ötüşlerini) ve papatya falı misali nerde durursa o senın şansın : ) ey gekko usta hep şans ver her bi insana..
öhöööm şans ver sevdiceğimle bir kez daha gelebileyim Baliye : ) bu gekko mu bilmiyorum ama acayip bir “gekkoyum ben” tipi vardı ….. ayrıca sesleri de bir acayip… kuş gibi sürüngen ..emin olamadım öle bişey..
Sanur Gekkosu .. komdik sesli güzel sürüngen
NESELi insanlar
Bali.. sıcak sımsıcak kollarını açmış karşılarken aklım bırakıp geldiğimdeydi.. sıkı bir özlem ve paylaşma isteği.. her çift yüzen balık BH diye aklımda dolaşırken, mis kokular yasemin, sandalwood, nightqueen aklıma BH diye siniyordu.
güzel dilekler dilemek için harika bir ortam.. renkler insanın içini öylesine cok ısıtıyor kı..daima aşk sevgi mutluluk huzur.. canım muffinim yanımda olsaydı diye cok sık tekrarlamaya başlıyorum..öyle ki cep telim bozuk..zaten alışık değilim gezilerde ve şimdi ilkkez bu ihtiyacım dogmuşken aglamaklıyım..ama nerde yasemin kokuları var..hmm hemen imdadıma yetişiyor.. misler işteee.. kokla sevdicegin gibi hapharika..gözlerimde o zaman hep kalp var burnumda da yasemin..
yorgunluk sadece fiziksel olsa iyi… madem burdayız yeni yerler..bol dalışlar.. zamanı yaşamak istiyor bünye.. çevre insanlar..kültürleri ve inanışları arasında gel gitler yaşıyorsun.. her an heycan dolu keşke yanımda olsa da dürtsem göstersem “… yahu bak burda ne var.. ay bunu alalım…ay bu çok güzel… ay acıktım..ay susadım ..” demek istiyorsun.. parmağın acımış..tüp düşmüş üstüne… yok efendim Tulamben’de Mimpi ye gelmişiz dakka bir elim yanmış..ofanzi demek istiyorsun..acımış parmacıklarını öptürtmek istiyorsun.. bir yanın kızıyor bir yanın pufluyor..bir yanın hadi durma gözlerini dört aç anı yaşa diyor.. malum hepsi oluyor…
alışveriş…tapınaklar..yemekler..kötü şarap.. ucuz taksiler..deli manyak pazarlıklar.. saat hesabı.. gün hesabı.. dalışta hava hesabı.. rupi hesabı.. döviz hesabı… hesapsız aşk..
gezinin ardından yazılacak çok seyler var.. her bir kelimede renkler ile resim yapabilir insan.. gördükleri ve yaşadıkları arasında kalır ancak masum cümleler yetmez anlatmaya.. hasreti yaşatan, gittiğin yerdeki güzelliklerde oluyor sanki.. orda yaşadıklarını birlikte yaşama isteğin büyütüyor içinde..
“..şimdi söle yapardık…şimdi sunu giyerdik…yerdik…içerdik..dans ederdik.. fotomuzu burda çektirirdik.. ya da burası tam onluk bayılırdı…”
gibi.. bazen tam aksi oluyor.. gittiğin yerdeki zorluk çağrıştırıyor sevdiceğini…
“…oof ne akıntı ama …ahh bitsin şu parkur aşkıma varayım… aay uçak amma sallandı bitsin yanında olayım… ay şimdi elimden tutsaaa..aman puff patilerim agrıdı … ya da bu çantayı taşıcak erkekim yok mu benim ? : ) ” ..haydaaaa…
zihinde uçuşan cümleler ancak sesler birleşince tatlıya bağlanıyor… vakit şimdi diyorsun ve telefona sarılıyorsun.. an o an donuyor..
